Zaman mı? değil zaman.

 

Akan zaman değil mesafelerdir.

 

Güneşin çekici yukarda

Suyun bıçağı aşağıda

Krom alçakgönüllü, bakır utangaç,

Ağaç: bir damla iki kıvılcım arasında.

Rüzgâr bilmiyor nerden eseceğini

Sınırlar kesik,

Yerleşme yerlerinde balkıma.

 

Biz kırıldık daha da kırılırız

Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü

Hırsız da bilmiyor çaldığını

Biz yeni bir hayatın acemileriyiz

Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor

Şiirimiz, aşkımız yeniden,

Son kötü günleri yaşıyoruz belki

İlk güzel günleri de yaşarız belki

Kekre bir şey var bu havada

Geçmişle gelecek arasında

Acıyla sevinç arasında

Öfkeyle bağış arasında

 

Biz kırıldık daha da kırılırız

Doğudan Batıya bütün dünyada

Ama kardeşin kardeşe vurduğu hançer

İki ciğer arasında bağlantı kurar

Büyür, bir gün, zenginleşir orada,

Çünkü Ali’yi dirilten iksir de saklı

Hasan’a sunulmuş ağuda,

Granitin de olur bir okyanus  diriliği,

 

Nehirler daha uysal akar,

Bir çiçek nasıl açılıyorsa kendiliğinden

Bir kuş nasıl uçuyorsa

Öyle sever, çalışır insan,

Kıraçlar çarptıkça dağlara

Gül göçürür şafağından

Doğanın altın şafağından

İnsanın altın şafağından

Tarihin altın şafağından

 

Bir kırıldık daha da kırılırız

 

Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.

 

( Papirüs, Sayı: 7, Aralık 1966 )

Cemal Süreya

 

zvr