I

 

yolculuğun nefesleri yıprattığı,

hayallerin düşünceleri yalpaladığı,

sevgilerin uçurumlardan atıldığı,

kelimelerin anlamsızca kullanıldığı,

hayatların acımasızca son bulduğu,

günlerin belirsizliklerle sıralandığı

bir zaman çizelgesinde koşar adımlarla

ömrü yarılamaktayız.

bir çoğumuzun ömrü;

ömrün kalın defterinde tamamlanmamış

olan onca satırla geçiyor.

talan olmuş anlardan geriye kalan küller;

insanı,

yoğunluğuyla huzursuzlaştırıyor.

görülmesi, duyulması gereken

ve okunmayı bekleyen sonsuzca

yürek varken;

sistemin çelimsiz yapısı,

insanlığı zorbalığıyla esir alıyor.

 

II

 

gülen, ağlayan, ağladıkça gülen

fakat gülmedikçe de ağlamadan

edemeyen insanlar,

eşsiz duygularıyla ömürlerini tamamlama

çabasındadırlar.

bir ömür diyorum,

bini aşkın anın kalıntılarını yer edinmiş

bir ömür yalın değildir!

ayrıca,

biri aşkın anıya dahi dahil olamadan ölümün

yaşamdan ayırdığı bir ömür basit değildir!

gözümüzü gökyüzünün mavisinde bırakmak istediğimizde,

karanlığın yaklaşmakta olduğunun da farkında olmamız

aydınlığın son bulmakta gecikmeyeceğinin belirtisi oluyor.

olumlu bir yaşam tarzına sahip olmak istedikçe,

gözlerimizin önünde akmakta olan kanların, gözyaşlarının

ve kulaklarımızda yankı oluşturan

haksızlık naralarının her gün daha da artması;

sevinçlerimizi kursağımızda bırakıyor.

vicdanımızın sesi, insanlığımızı kolluyor.

 

III

 

açlıktan, yoksulluktan, susuzluktan ölüme bırakılan

insanları düşündüğümüzde;

şükretmemiz gerektiğinin farkına biraz daha varıyoruz.

gereksizce, anlamsız bir tartışma ile

anı kirletmeye sebep olmamızın

ne kadar saçma olduğunun farkına hep

zamanından geç varıyoruz.

ömrü harap eden, anlamsız kılan

ve ömrün kalın defterinde tamamlanmamış satırları oluşturan,

işte, bu anlamsız olay döngüleridir.

anın manasızca hayatımızdan yok olmasına neden olan

binlerce saçma olayları hayatımıza dahil ederek

hayatımızı kire boğan biziz,

bir başkası değil!

değerlerin ve sevginin kıymetini;

geç olmadan, ertelemeden bilmeliyiz.

ancak bu şekilde anlamlı bir hayata sahip olabilir

ve ömrümüzün kalın defterinde yer alan

tamamlanmamış satırları tamamlayabiliriz.

 

Mert Altınsoy

zvr