I

kirletilmiş bulutların,

ağlatılmış yüreklerin,

paslanmış insafların,

yani, kalmamış insanlığın

yer çekimini sarstığı bir çağın;

tozlanmış raflarında tükenmekte olan,

insanlık var diyorum.

bilemiyorum, aslında bilmiyorum;

bilmem kaçıncı yakarışların,

bilinen kör kurşunların kurbanı olduğunu,

işitilmesi için fısıldanan her manalı közün,

yüreklerde var olamayışının;

üşüştürdüğü huzursuzluğunun,

tonlarca olduğunu.

II

bilmem anlaşılıyor muyum?

bilmem anlaşılıyor muyuz?

bilmem anlaşılıyor mudur?

kimin

nasıl, neden ve hangi sebeplerden ötürü,

güneşe karşı somurttuğu.

ve kaçınılmaz değil midir?

anın kuytularında,

yalnızlığın surlarında,

tekil bir insanın,

bin türlü evrim geçirememiş bir dünyada;

özlemli bir silüetle,

salise çarklarının içinde;

insansız bir toprak yığınını gördükçe,

zamana gülücükler yağdıramaması.

III

ve meleklerden taraf olanların

hayallerinin gerçekleşmesi

tez olmadığı kadar,

kaderleri de ağıtlardan ibarettir.

ve gerçeklerin barınağı olan,

yara almış,

talan olmuş her yürek;

her acımasızlığa  rağmen,

yaşamı sırtlanabilecek güçtedir.

 

Mert Altınsoy

 

zvr