Samimiyet nedir? İnsanlar aynı ortamda bulunurlarken neden aslında birbirlerine katlanır gibi hareket ederler? Göründüğü gibi olan ve düşüncelerini sahteliklere bulaştırmadan, ego doyumu için iletişim kurmadan yaşayan insan sayısı neden bu kadar çok az?

 

Şu anki insan topluluklarını gözlemleyecek olursak eğer; kalabalıklaşan yalnızlıklar ve kalabalıklaşan arkadaşlıklar görürüz. Kalabalıklaşan yalnızlıklar; güven sarsmalarından, düşünce sistemlerine hitap “arkadaş” bulamadıklarından veya v.b nedenlerden dolayı, yalnızlığı tercih ederler. Kalabalıklaşan arkadaşlıklar ise ne yazık ki, çoğunluk olarak “sahte” kalıplara sığınan düşünceler içerirler.

Örneğin; birbirlerini tatmin etmek, beraber vakit geçirmek ve birçok doğallıktan, gerçek samimiyetten uzak davranışlar ile ilerlerler. Genel olarak, bu kişiliklerin birçoğu birbirini tanıdığını zannederken, aslında hiçbiri birbirini tanımaz.

Birbirlerinden çok uzaktırlar. Birçok arkadaşlık deneyimi, bu durumu kanıtlar niteliktedir. 

Yapmacıklığın arttığı bu çağda; insan, arzularını besleyebilmesi için oluşturmuş olduğu bu döngünün esiri olmuştur. Arzular, insana ait olan duyguları köreltip, insanı, sahte davranış biçimleri oluşturmaya yöneltmiştir.

Ayrıca, körelen onca duygunun yanında, ahlaki değerlerde yok olmaya başlamıştır.

Bu sebeplerden ötürü, insani değerleri benimseyen ve farklı düşüncedeki bir insanı saygıyla karşılayan insan sayısı dahi büyük kayıp vermiştir. Gerçek samimiyetin temsilcileri olan bağlar, mumla aranır nitelik kazanmıştır. Gerçek samimiyetten yanaymışcasına görünen kişiliklerse yalanlara bürünüp, bağ kurdukları kişilikleri çıkarlar uğruna yanıltmalara sürüklemişlerdir.

Kalabalıklaşan yalnızlıklar ise bu döngüye karşı, yalnız ve sahtelikten uzak bir yaşamı tercih ederek, kişiliklerini sahteliklerden arındırmaya çalışırlar. 

Yapay arkadaşlıklara maruz kalmaktansa, yalnız olmayı yeğleyerek, gözlem kabiliyetlerini geliştirirler ve yaşamlarını anlamlarla süslemeye gayret ederler.

 

Peki samimiyeti gerçek manasında içeren arkadaşlıklar edinmek çok mu zordur?

İnsan, egosunu susturduğu vakit, virüs gibi yayılan yapmacık davranışlarına engel olabilir.

Bu sayede, gerçek samimiyeti ararken elde ettiği gerçekçi düşünceler ve gözlemler sayesinde gerçek arkadaşlıklar edinebilir. Yalnızlıklarında tamamladığı düşüncelerini, ortak değerler sistemine dahil olan arkadaşlık bağında daha iyi tamamlayabilir.

 

” İnsan, ego oyunlarını mağlup ettiği taktirde, gerçek samimiyete ulaşabilir. “

 

Mert Altınsoy

zvr