Her şeyin iki kulpu vardır: biri onu taşımaya elverişli olan kulp, Öteki elverişli olmayan kulptur. Şu hâlde, kardeşin sana bir kötülük ederse, onu sana kötülük yaptığı taraftan alma. Zira bu onu götürüp gitmeye münasip olmayan kulptur. Fakat öbür taraftan yani senin kardeşin olan tarafından al, bu suretle ona katlanabileceksin.
Hikmet ve marifette bir adamın olgunlaştığının alâmetleri: kimseyi yermez, kimseyi övmez, kimseden şikâyet etmez, kimseyi ayıplamaz olmasıdır. Mühim bir kimseymiş yahut çok şeyler bilirmiş gibi, asla kendinden bahsetmemek de olgunluktur. O, elde etmek istediği şeyde bir zorlukla karşılaşırsa, bundan, yalnız kendini mesul sayar. Kendisini metheden olursa, onunla gizlice alay eder, itham edildiği yerde haklı çıkmaya çalışmaz; tuzak kuran bir düşmanmış gibi, kendisine karşı daima uyanıktır.
Her hâdisede, elimizde olanı yapmalı ve gerisi için sakin ve metin olunmalıdır. Deniz yolculuğuna çıkmaya mecburum. O hâlde ne yapmalıyım? Gemiyi, tayfaları, mevsimi, günü, rüzgârı iyi seçmek işte elimde olan şeyler. Denize açılır açılmaz müthiş bir fırtına kopar, bu benim düşüneceğim iş değil, kaptanın vazifesidir. Gemi batıyor. Ne yapmalıyım? Elimde olanı yaparım, bağırıp çağırarak kendi kendimi yemem. Biliyorum ki her doğan ölür. Bu umumî kanundur. O halde benim de ölmem gerekecektir. Ben ölümsüz değilim. Ben bir insanım; vakit, günün bir parçası olduğu gibi ben de bir bütünün parçasıyım. Vakit gibi, ben de gelir geçerim… Geçip gitme tarzı mühim değildir, İster sıtma ile olmuş ister su ile hepsi bir… 
(Epiktetos, Büyük Filozoflar Antolojisi, Çeviren: Burhan Toprak)

Epiktetos: Birinci asırda yaşamış bir Yunanlı filozoftur. Sert ve soğukkanlı bir ahlâk felsefesi kurmuştur. Roma’ya esir götürülüp satılmış, fakat buna üzülmemiş ve fikirlerini yaymaya devam etmiştir. Rivayete göre, bir gün efendisi, zaten sakat olan bacağını kırmakla eğlenirken o sükûnetle: “Oynama kırarsın!” demiş. Bacak hakikaten kırılınca da “Kırarsın demedim mi?”den ibaret bir tepki göstermiştir. Bize kalan eserleri Sohbetler ile Düşünceler’dir.

zvr